Pozitif Bakış Açısı Kazandıracak Yöntemler

Pozitif Bakış Açısı Kazandıracak Yöntemler

Negatif Bakış Açısına Sahip Bireylerin, Pozitif Bir Tutum Benimsemesine Yardımcı Olabilecek Yöntemler

Çocukluktan benimsenen düşünce ve davranışların değişmesi her ne kadar zor olsa da imkansız değildir; kişinin gerçekten istemesi ve bu doğrultuda pes etmeden azmetmesi sonucunda kişi olumlu yönden değişim ve gelişimler gösterecektir. Ancak; hayatının uzun bir bölümünü negatif düşünce ve davranışlarla geçiren kişinin bu değişim ve gelişim sürecinde gerçekten istekli ve içten olması bir hayli önem arz etmektedir. Bu yola mecburmuş gibi hissederek değil kendi isteğiyle çıkmalıdır.

Bilindiği üzere negatif bakış açısına sahip olan birey; olaylar içerisindeki pozitif noktaları göz ardı etmekte ve sadece negatif noktalara odaklanmaktadır. Bu da onun kolay pes etmesine hatta hiç denemeye bile tenezzül etmemesine neden olmaktadır. Buradan da anlaşılacağı üzere aslında bireyin değişim ve gelişim süreci için “olumsuz düşünceler” benimsemesi oldukça yüksek ihtimaldir. Kişinin değişim ve gelişim göstereceğine inanmaması, onun önündeki en büyük engellerinden biri olacaktır.

Tüm bunların yanı sıra negatif bakış açısına sahip bireylerin kendi durumlarının farkında olması da bir hayli önemlidir eğer ki kişi bu kadar yoğun bir negatif tutum benimsemesinin kendisine ve çevresine ne kadar zarar verdiğini fark ederse işte tam bu noktada değişim ve gelişim göstermeye istekli olacaktır. Kişinin pozitif bir tutum benimsemesine yardımcı olabilecek yöntemleri inceleyecek olursak;

Kendisini gerçek anlamda sevmesi ve güvenmesi; Bu sağlandığı takdirde kişi kendisini hatalarıyla da kabul etmeyi öğrenecektir bu da kişinin risk almaktan kaçınmamasına, yeni şeyler denemekten korkmamasına hatta tüm bunların kendisine katacağı pozitif yönlerin farkında olmasına neden olacaktır. Tabii ki hayatının uzun bir dönemini kendisini sevmeyerek (Bu duygu özellikle içten içe kişiyi ele geçiren bir duygudur, kişinin kendisine bile bunu itiraf etmeye gücü yoktur ancak kişi diğer insanlara yansıttığı nefretle, bilinçaltında gizli kalan kendisine olan nefretini de ortaya çıkarmaktadır.) ve kendisine güvenmeyerek geçiren kişinin bunu sağlaması kolay olmayacaktır bunun için kişinin kendisindeki pozitif özelliklere ve başarılarına odaklanması, diğer insanlardan kendisiyle ilgili sevdikleri şeyleri öğrenmesi ve bunları not alması, tam pes edeceğini hissettiği anlarda ise bunları okuması kişiye yardımcı olacaktır.

Karşısına çıkan engellerde kolay pes etmemesi aksine o engellerin üstüne gitmesi; Kişi hayatındaki en ufak bir engelde geri çekilme davranışını benimsediği takdirde zamanla o engeller birikerek ve ufak olmaktan çıkarak aşılması zor olan engellere dönüşecektir. Bu da kişiyi daha da karamsar bir hava içerisine sokacaktır. Ancak kişi karşısındaki engellerden korkmayarak hatta onlardan dersler çıkararak yoluna devam etmeyi benimsediğinde daha da tecrübelenmiş ve güçlenmiş biri haline dönüşecektir bu da kişinin kendisine olan saygısını artıracak bir durumdur.

Gelecekle ilgili, gerçekliği bile belli olmayan konularda olumsuz yorumlar yapmaktan ve olumsuz beklentiler içerisine girmekten kaçınması; Negatif bakış açısına sahip bireylerde özellikle bu tutum fazlasıyla ağır basmaktadır. Zihninde dönüp duran “Zaten başaramazdım.”, “Zaten ben kazanamazdım.”, “Zaten bir gün ayrılacaktık.” gibi düşünceler kişinin bu süreçteki en büyük düşmanlarından biridir çünkü bu tür düşünce ve beklentiler kişinin kendisini mutlu edecek, başarma ihtimalinin olduğu ya da gelişim sürecine olumlu etki gösterecek durumlar içerisine girmesini engellemektedir. Kişi öncelikli olarak her olasılığı değerlendirmeli, gelecekle ilgili pozitif durumları da göz önünde bulundurmalı ve hatta bunları not almalıdır. Özellikle not aldıkça hedefleri gerçekleştiği takdirde kendisini mutlu edecek sonuçları da fark edecek ve bu da hedeflerini elde etme konusunda kişiyi isteklendirecektir.

Diğer insanlarla kendisini kıyaslamaktan kaçınması; Kişi kendisini diğer insanlarla kıyasladıkça kendisini sadece karamsar bir havaya sokmakla kalmamakta, kendi kalbinin sesini duymayı da engellemektedir bu da kişinin empati yeteneğini köreltmektedir bilindiği üzere empati yeteneğinden yoksun olan birinin antisosyal davranışlar gösterme ihtimali oldukça yüksektir. O yüzden kişi kesinlikle kendisini diğer insanlarla kıyaslamamalı ve sadece kendisine odaklanmalıdır. Kendisini diğer insanlarla kıyaslama durumu kişiyi sadece yoğun ve tehlikeli olan bencilce bir hırsla ve hasetle dolduracaktır bu da gelişim süreci için olumlu değil aksine olumsuz bir durumdur. Kişi, değişim ve gelişim sürecine olumlu yönde etki etmek istiyorsa kendisini sadece dünkü haliyle kıyaslamalıdır, kişiyi başarıya götürecek tek yöntem budur. Kişi “Nasıl ondan daha iyi olabilirim?” diye düşünmek yerine her gün “Nasıl dünkü halimden daha iyi olabilirim?” diye düşünmeli ve kendi başarılarının üstüne yeni başarılar ekleyerek yoluna devam etmelidir.

Sürekli olarak geçmişi düşünmek ve bu konuda acı çekmek ve yine aynı şekilde geleceği düşünmek ve bu konuda endişelenmek yerine ana odaklanmayı ve anı yaşamayı tercih etmesi; Tüm gününü geçmişindeki acıları düşünerek ya da gelecekle ilgili olumsuz beklentilerini düşünerek geçiren insanların sayısı göz ardı edilemeyecek kadar fazladır bu durum kişilerin kendi kendilerine zarar vermelerine yol açmaktadır. Kişi geçmiş ve gelecek arasında gidip gelirken kendisi için en önemli olan şeyi kaybetmektedir; bugününü. Günün sonunda ise elinde kocaman bir sıfırla kalmaktadır. Oysa kişi bugününü yaşayarak kendisini mutlu edebilecekken, hedeflerini başarmak için adımlar atabilecekken kendi elleriyle bunlardan kendisini mahrum etmektedir. Bu da kişinin daha da başarısız olmasına ve kendisine daha da acı çektirmesine yol açmaktadır. Bu döngü durdurulmadığı sürece kişi hiçbir şekilde gelişim gösteremeyecektir. Kişi, zamanını sadece önemli şeylere harcamayı seçmeli ve sakin kafayla kendisini mutlu edecek şeyleri ve gelecekle ilgili hedeflerini düşünmeli ve bunları yapılacaklar listesi hazırlıyormuş gibi not etmelidir ve her gününü bunları gerçekleştirmek için harcamalıdır. Gerçekleştirdiği her hedef, kendisini mutlu ettiği her an; kişinin, dünyadaki yaşamaya ve tatmaya değer pozitif anları keşfetmesini sağlayacaktır.

Hayatın sadece negatif ya da sadece pozitif olay, duygu, düşünce ve kişilerden ibaret olmadığını kabul etmesi; Hayat tüm zıtlıkları içerisinde barındırmaktadır ve bu zıtlıkların içerisindeki güzellikleri keşfetmek kişilerin öncelikli olarak kendilerini keşfetmiş olmalarına bağlıdır. Acıyı tatmamış bir insan mutluluğun kıymetini bilemez ya da başkalarının acılarını anlayamaz, sadece acıyı tatmış bir insan ise mutluluğun ne olduğunu keşfedemez hatta mutluluğu inkar ederek kendisini cezalandırmayı seçer. O yüzden hayattaki her an tadılmayı ve keşfedilmeyi hak etmektedir çünkü hayatımızdaki her acı da her mutluluk da bizi gelişime götüren yoldaki birer çiçektir ve hepsinin renkleri birbirinden farklıdır. Bu sebeple kişiler, onları keşfetmekten kaçınmamalı, onların güzel kokusuyla hayatı doya doya yaşamayı tercih etmelidirler.

Leave a Comment

Görüşmeyi Başlat
Bizimle İletişime Geçin
Bizimle İletişime Geçin